19 Mayıs 2014 Pazartesi

Sadece Tarih Düşmek İçin...









Ne bloguma yazı koyacak halim ne de sanal alemdeki gerçekliğinden asla emin olamayacağım bilgileri takip edecek gücüm var.. Bir hafta geçti ama hala içimdeki boşluk, etkisiz tepki verme psikolojisinin yıkıcı hissi geçmedi. Yanlışların her yanımızı kapladığı şu dünyada doğruları bulduğunu hatta yaşadığını iddia etmek ne cüret.. Şimdi içindeki huzurun bile beni vicdan azabına terk ettiği yuvamın kuşatıcı iklimlerinde sessiz kalma, yalnız kalma, tefekkür etme zamanı benim için..

YALNIZLIĞA ÖVGÜ

El uzanmaz bir yerinde uçurumun, 
Sessiz, kimsesiz, uykusuz,
Günahtan korunmuş, sevgiden zorlu
Ve kurşunca korkusuz,
Çiçek yalnızlığım...

Açılır gecemin o güleç penceresi,
Başlar kirpik uçlarımda bir eski savaş,
Dikilir yamacına çözülmemiş düğümlerin,
Kın içinde kılıç, mancınıkta taş,
Gerçek yalnızlığım...

Sen anıtlar içinde en yüce anıt...
Diz çöktü önünde kaç tümen atlı...
Sen en eski mavi, en eski çeri...
Gökten inmiş gökçe kutlu,
Gökçek yalnızlığım...

Dilaver Cebeci- Ve Sığınırım İçime...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder