13 Şubat 2014 Perşembe

Sabahın İlk Işıklarına Şahit Olan Nişastalı Poğaçalarım...

 Günaydın...
    Evimin en sevdiğim özelliklerinden biri bana grub vaktini yaşatıyor olması... Sabahın ilk ışıklarını uyanık karşılayınca günüm daha bereketli geçiyor çok şükür..


      Bu aralar kütüphanelerin tam mesaili müdavimi olan yol arkadaşım dün yanına azık niyetine bir şeyler vermemi rica edince güzel poğaçalar yaptım. Tarifi uzun zamandır takip ettiğim cahidejibek in nişastalı poğaça sayfasından aldım. Bu bağlantıyı açamazsanız nişastalı poğaça olarak aratabilirsiniz. Ben malzeme listesindeki süt yerine kendi mayaladığım kefiri kullandım aynı ölçüde. Ve iç malzemesini de peynirli yaptım. Hamuru akşamdan yoğurup oda ısısında mayalanmaya bıraktım, sabah gün ağarmadan şekil verip tepsiye dizdim. Yaklaşık yarım saat tepsi mayasını bekledim. Sonra da pişirdim. Çok yumuşacık pufuduk pufuduk poğaçalarım oldu ve kütüphane yollarındalar...


Güncelleme; Bu fotoğraftakiler kefirle haşlanmış patatesle yapıldı...

makasla kesilmiş hali, bu aşamayı yumurtasını sürmeden yapıyoruz.



Peki Neden Kefir?

     Kefirin faydalarını bilmeyen kalmadı herhalde, yine de eksik bir şeyler kalmasın, herkes kefirle tanışsın diye kısaca bahsedeyim;
    Kefir Kafkasya kökenli bir içecektir. Düzenli olarak tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Hastalıklara karşı direnci arttırır.Özellikle yaşlı ve çocukların bağışıklık sistemi zayıf olduğundan bol miktarda tüketmesinde yarar vardır. Tıp bilim adamlarınca ikinci beynimiz olarak bahsedilen bağırsak florasını yeniler ve güçlendirir. Sağlıklı çalışan bağırsak florası da bir sürü çağımız hastalığının önüne geçmektedir.
       Benim oğulçem bir yaşlarından beri kefir tüketiyor fakat zaman zaman bu tür gıdalara direnç gösteriyor, bu dönemde ısrar ederek o gıdadan soğutmak yerine ayranına karıştırarak ya da hamur işlerine katarak tüketmesini sağlıyorum. Kızçem biraz daha şanslı, onunla ek gıdaya geçtiğinden beri hep birlikte kefir tüketiyoruz, normal olarak damak tadı kefire yatkın. 



Kefirimizi Nasıl Hazırlıyorum?

     Bir litre ölçüsünde kefiri içinde bulunduğu su ya da sütten plastik süzgü yardımıyla iyice süzüyorum. Kefiri mayalama işleminin hiç bir aşamasında metale temas ettirmiyorum. Oda ısısındaki bir litre süte mayayı bırakıyorum. Ağzını tam kapatmadan, yani bakterilerin çoğalabileceği kadar oksijen girecek kadar aralık bırakarak gün ışığı almayan bir yere bırakıyorum. Benim evimde bunun için en ideal yer mutfak dolaplarım. En az yirmi dört saat bekletip sonra yine plastik süzgüden temiz bir kavanoza süzüyorum, kapağını kapatarak buzdolabımda saklıyorum. En fazla bir gün bekletiyorum, genelde süzer süzmez içiyoruz. Süzgüde kalan kefir tanelerini de tahta bir kaşık yardımıyla ezmeden çok nazik davranarak iyice yıkıyorum. Bu süreçte iyi temizlenmezse taneler bozulabiliyor, küsebiliyor ve yeni mayalanacak kefir kötü kokulu, tatlı olabiliyor. iyice yıkadığım taneleri sürecin en başındaki gibi oda ısısındaki sütün içine bırakıyorum.

Peki Hemen Mayalamayacaksam Taneleri Nasıl Saklayabilirim?

     Yıkayıp süzdüğüm taneleri temiz içme suyuna, mayamın ölçüsü kadar bir kavanoz olması idealdir, bırakıyorum. Fakat burada önemli olan kavanozda su dışında hava alma payı olmayacak kadar ölçü tutturmak bence. Yani kavanozu kapak payı bırakana kadar suyla doldurup ağzını sıkıca kapatıyorum. Ve kullanacağım zamana kadar buzdolabında muhafaza ediyorum.
Kolay Gelsin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder