10 Aralık 2016 Cumartesi

Taksim-Tüyap/Beylikdüzü-Anadolu Yakası Üçgeninde Çocuklarla Seyahat..1

Bu postta sizi neler bekliyor? Çoooookkça fotoğraf, kısa açıklamalar, biraz neşe biraz hüzün ve dilerim bolca yaşama sevinci..
Tüyap Kitap Fuarı
Taksim Meraklı Zihinler Bilim Şenliği
Maçka Parkı
Yerebatan Sarnıcı
Tiyatro

Tüyap programı bilgisayarımıza düştüğü andan itibaren aldık kağıdı kalemi elimize, atölye-etkinlik-söyleşi ne varsa didik didik edip kendi listemizi oluşturduk; gün gün saat saat..
Yol arkadaşımın sadece hafta sonu istifade imkanı olması sebebiyle ilk gün için fuar alanının hemen yanında otel odası kiraladık. 
Cumartesi sabah gün ağarmadan yollara düştük, güneşin doğuşunu seyahat esnasında seyretmenin farkına vardık. Yol arkadaşım hemen fuar alanına giderken biz keşiftur yolcuları (kızım oğlum ve ben) Beşiktaş üzerinden Üsküdar'a geçtik.

Beşiktaş'ı bildim bileli orada duran kartal heykeli..
Meydanda Asya Fırın diye bir yer var. Sabah saatlerinde, sanırım 11 e kadar camekanlı el arabasında envai çeşit malzemeyle ekmek arası kahvaltı hazırlıyor. Hem fikir sıcacık hem de malzemeleri taptaze. Çalışanları itinalı, mekan temiz ve nezih. Ekmek arası kahvaltınızla kendinize bir masa seçip oturabilirsiniz ve Beşiktaş manzarasında olabildiğince 'sade' bir mola verebilirsiniz.



Burası Üsküdar Çocuk Kütüphanesi. Bilgisayarımla cep telefonum arasında anlayamadığım bir uyuşmazlık var ve bazı fotoğrafları aktaramıyorum. Kütüphanenin girişini gösteremeyeceğim. Kütüphanenin güzel tarafı kitapların yanı sıra çeşitli oyuncaklar da sunuyor ziyaretçilerine. Görevlileri davetkar olmasa da, Mihrimah Sultan Camii'nin hemen arkasındaki kütüphaneyi biz çok sevdik. 
İstanbul'a ayak basar basmaz Üsküdar'a gelme sebebim son hafta öğrendiğim "okulsuz eğitim anneleri" buluşmasıydı. Bununla ilgili önümüzdeki zamanlarda uzun uzun yazacağım inşallah. Çünkü bu bir tohumdu; yeşermesini, meyve vermesini dilediğimiz...
Bize Üsküdar'ı anlamlı kılan zenginliklerimizden biri de tabii ki Yaselin ailesi. Ayak üstü de olsa, aylar sonra da olsa bir dokunuşluk derin muhabbetler ederek kanatlarımızı birbirine değdirdik. Bir hafta sonraki uzun görüşmemize kadar vedalaştık. 

  

Yoğun ve bereketli geçen günün nihayetinde Tüyap mıntıkasına kendimizi dar attık. Yorgunluktan ağzımızı bıçak açmayacak haldeydik. Ertesi günün hayaliyle uyuduk. Sabah gözümüzü fuar alanında açtık.


Çok sevdiğimiz sergilerin başında Tema Vakfı'nınki geldi tabii ki. Keçelerden tabiatı hatırlatan ve inceden mesajlar veren objelerle, görevlilerin müşvik yaklaşımlarıyla çocuklar masadan ayrılamadı.

Kaç bölüm süreceğini öngöremediğim yazı dizisinin ilk bölümünü burada bitiriyorum. ;-)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder