28 Şubat 2015 Cumartesi

Yaşadığımız Şehrin Havasıyla Baş Etme Yöntemimiz: Kar Maskesi...


Elimde, biri aylar önce oğulçeye ödev yaptırma iddialarındayken, diğeri ise İstanbul seyahatimiz esnasında elim boş kalmasın diye başladığım iki battaniye var bitirilmeyi bekleyen. Oğulçenin ödevlerine refakat etme işi saatleri bulunca ve ben o süre boyunca neler neler yapardım, diye hayıflanıp hayıflanıp sinirimi oğluma yansıtınca kendimce bir çözüm bulmuştum ve battaniye örmeye başladım. Böylece oğlumun sorduğu sorulara daha sakin cevap veriyor ve hızlı olmasını talep etmekten kendimi alıkoyabiliyordum. Bu niyetle başladığım battaniyem zihnimde çok güzel fikirler oluşmasına vesile oldu :-) Hem elim işleme sıcaklığına kavuştu hem de evim el ürünlerimle daha huzurlu olacak inşallah..
Battaniyeler henüz bitmedi ama burada havalar ayaza dönünce, her seferinde okul binasından yaka bağır açık bahçeye çıkan oğulçe için tedbir düşünmeye başladım ve kar maskesi örmeye karar verdim. İnternette araştırdım araştırmasına ama benim gibi, hayatının 3/4'ü okul mesaisiyle geçmiş ve bu zaman zarfında anneciği tarafından 'yeter ki dikkati dağılmasın' düsturuyla hiçbir hayat pratiği yaptırılmamış, bir yeni nesil anne için her türlü örgüye uyum sağlamak çok hem de çok güç oluyor tabii ki. 
Bu kar maskesini çoook sonra gördüm delianne'nin pinterest'teki sayfasında.
 Örgüye kabiliyeti olanlar için güzel bir seçenek..
Yumağı, beş şişi, misinalı şişi bir heves alıp eve gelmek, başlamak için yavruların uyumasını bekleyip de internetin karşısına geçmek, video paylaşım sitelerindeki örgü videolarını defalarca seyretmek yetmedi başlayabilmeme. İlk sırayı örüp de ilmekleri birbirine ekli halde döndürmem gece saat 2.00' yi buldu :-((. Ama başardığımda hissettiğim mutluluğu görmeliydiniz :-)
Söz konusu akşamda benden desteğini esirgemeyen arkadaşlarım Fatma, Selin, Tuba'ya teşekkür ederim. İşin en eğlenceli hali ise Merve' nin bana misinalı şiş kullanımını anlatabilmek için gecenin o saatinde mesaj, olmadı fotoğraf, olmadı ses kaydı göndererek yardım etmeye çalışmasıydı. Üstelik bütün bunları yaparken bir yandan da bitirme tezine çalışıyordu. Bu sebeple yardımı çok kıymetlidir, teşekkür ederim. 
Bu son bölümün kitaplara, tezlere, akademik ya da edebi çalışmalara mahsus teşekkür faslına çok benzediğinin farkındayım fakat maskeye başlayana kadar ne kadar zorlandığımın daha iyi anlaşılmasını  istedim :-)





Hummalı bir şekilde süren 3 günlük çalışmanın neticesinde oğulçenin kar maskesi ortaya çıktı. Örme faslında sürekli başına geçirip fotoğraf çektiren oğlum, bitirip de 'gel düzgün bir tane çekeyim, sayfamıza ekleyeceğim' deyince, "bu mutluluğun aramızda sır olarak kalmasını istiyorum" diyerek poz vermedi ve hatta maskesini de saklamış, tesadüfen buldum...


Ağabeyine kar maskesi örüşüme çok içerleyen kızçeye de hemen bir tane ördüm. Onunkini çiçekler ve ponponla süsledim. Kimeseye örnek olarak vermek istemeyeceğim kadar uydurma, yakıştırma, kafama göre örme tarzı uyguladım :-))



Çalışma odamızdaki kitaplıklarda hazine arayan meraklı minikler :-) 
-Oğlum ne hazinesi bu şimdi?
-Hayatın şifresini bulduracak gizemli soruyu arıyorum anne!
.....



2 yorum:

  1. Bende okul zamanlarında örgüye burun kıvırıp kitaplara sarılanlardandım.Çok bilmiş bir edayla anneme çeyiz istemiyorum deyip de o güne kadar biriken çeyizimi hediye etmiştim.Kitaplarla dolu dünyamda ne işi vardı dantelin,tığın.Kendimi bulmaya yaklaştığımda ve el işlerinin insan ruhuna ne kadar iyi geldiğini öğrendiğimde internetten öğrendim havlu kenarı,lif,battaniye,el bezi,atkı,bere ve yazma yapmayı.Anacığım elini eteğini bozulan gözleri nedeniyle çoktan çekmişti el işlerinden.Yine de çok yardımcı oldu bana çözmeye çalıştığım modeli eline alıp dikkatli dikkatli incelerken nasıldı ki bu diyerek. Niye böyle yaptık ki niye çok bilmiş dünyamıza genç yaşlarımızda sokmadık ki danteli,örgüyü?Şimdi kızlarımın benim ördüğüm kazakları giymesini hayal ediyorum.Ne güzel ne kıymetli bir şeymiş el emeğiyle bir şey yapmak.Yemek yapmak,toprakla uğraşmak,doğaya dair her şey,ilimle uğraşmak,el emeği bir şeyler yapmak,çocuk yetiştirmek ve elbette ki ibadet etmek gibi eylemlerde melekler bize eşlik ediyor sanırım.Çünkü tüm bu saydıklarım insan ruhunda bambaşka kapılar açıyor.Biz dokurken dokunuyoruz sanki.Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dokurken hayata dokunmak... Ne güzel bir ifade ve tam da öyle! Teşekkür ederim.

      Sil