19 Ekim 2014 Pazar

Kış Çorbası... Çiçeklerim...


    Tarif tamamen benim 'evde ne varsa' cılığımdan ortaya çıkmıştır :-) Tadına maaile bayılınca da yayınlanacaklar listesinde yerini aldı.

Malzemeler;
1 kase pişirilmiş (ben düdüklüde yaklaşık 30 dk. haşlıyorum) kuşbaşı et (tekrar küçültülmüş)
1 kase ev eriştesi
1 havuç (rendelenmiş)
3 küçük yeşil biber (ince doğranmış)
1 kase ince kıyılmış beyaz lahana
1 küçük soğan (ince doğranmış)
1 tutam ince kıyılmış maydanoz
1 yk. salça (veya 1 kase rendelenmiş domates)
pul biber, karabiber, tuz,
1 çy k. zerdeçal
Not: Ben genelde kuzu eti ile pişiririm yemeklerimi. Ve yağlı olduğu için tekrar yağ eklemem.

    Erişte, maydanoz ve baharatlar hariç bütün malzemeleri önce hafif kavurup sonra suyunu ilave edip pişmeye yakın kıvama gelene kadar kaynatıyoruz. Eriştesini de ekleyip yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Maydanozunu ve baharatlarını da ekleyip 5 dk. daha kaynatıyoruz. Demlenince servis ediyoruz. 
Afiyet olsun...

    Bunlar da benim çiçeklerim... Yukarıdaki çiçeğim eski evimden hatıra. Adını bilmiyorum. Bilen varsa söylesin :-)) Orada çok bakımlı olamamıştı, buraya gelince serpildi, kendine geldi. Şimdilerde balkonumda deneme süreci yaşıyor. Salkım saçak olmayı seviyor anladığım kadarıyla. Eğer açık havada daha rahat ederse yeni mekanı balkonum olacak. Çünkü salonumda sarkacak yeri yok..


     Bu çiçeğimin hikayesi enteresan. Buraya taşındığımız ilk hafta pazara çıktığımda taze çiçek demeti almıştım. Demetten beğendiğim çiçekleri bu saksıya ektim kuruyunca. Bu çiçeğin o demette olduğunu hatırlamıyorum. Bu saksıya limon çekirdeği, çilek dahil bir sürü şey ektik, hangisinin çıkacağını merak ederek. Bir bu güzel boylu poslu çiçek, bir de henüz yemyeşil bir bitki çıktı. O büyüyünce ne olacak, merak ediyorum doğrusu. Bu saksımıza sürprizler saksısı diyoruz bu yüzden :-)


    Sardunyamı da eski evimden hiç gelişmemiş ve sapsarı yapraklarla getirdim. Buranın havasını-suyunu sevdi çok şükür. Hem sürekli yemyeşil hem de bir çiçeği solarken diğerleri açıyor. Seyretmesi bile hoşluk veriyor insana...


    Bu fesleğenim de benim için çok kıymetli, çünkü o da o satın aldığım taze çiçek demetinin içindeydi. Minnacık bir parçasını koparıp saksısına ekmiştim. Sağ olsun beni hayal kırıklığına uğratmadı...
    Son olarak da şunu eklemeliyim; Eski yaşadığımız şehirde bir şey üretmek için bile tüketmek zorundaydık. Ev yapımı ürünlerim tamamen alışveriş çarkından ortaya çıkıyordu. Burada çiçeklerimin toprakları bahçemizden. Tohumları eski hallerinden devşirilmiş. Bahçelerden topladığım gül yapraklarıyla reçel yapabildim vs. Her şeyde olmasa bile bu kadarcığı bile içime ferahlık veriyor.
Çok şükür... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder