6 Nisan 2014 Pazar

Sabancı Müzesi-Söz Danışmanlık Elbirliğiyle...

Oğulçem bir yaşlarındayken üyesi olduğum, tavsiye edilen kitaplarını okuduğum ve hatta şehir dışından gelen eğitimcilerinin düzenlediği eğitimlerine katıldığım bir grubum var; "montessorieğitimi". Grup yazışmaları genel olarak hem bilgilendirici hem de çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek isteyenler için şevk verici. Pek çok şey öğrendiğim grubumdan geçtiğimiz hafta sonu yine harika bir duyuru geldi ve hemen istifade ettik. Söz danışmanlık şirketinin çocuklara yönelik değişik faaliyetleri var. Hatta değişikliğin bir adım önünde, kaliteli, düşündüren, ufuk açıcı diyebiliriz. 
Sabancı Müzesi'nin belli bir temada 4 ayda bir değişen program akışı var. Bu akışın bir bölümü de çocuklara ayrılmış. Müzenin o dönemki teması çerçevesinde Söz Danışmanlık çocuklar için atölyeler düzenliyor. Çocuklar için düzenlenen programı buradan inceleyebilirsiniz. 
5 Nisan daki atölye 2008 doğumlular içindi ve 'kumaş tasarımcılığı' konuluydu. Benim oğulçem de renk-boya-hayalgücü üçlemesine özel rağbet gösterince hemen rezervasyon yaptırdık ve iyi ki o anda oradaymışız :-)
Gelelim ayrıntılara;


Müzenin bahçesi... Bahçeye girmek ve gezinmek bile başlıbaşına huzur kaynağı olabiliyor.


Müzenin bahçesinde müştemilat tarzında bir yapı atölye olarak tasarlanmış. Bu bölüm de atölyenin bahçesinden..


Çocukla ilgili mekanlarda bu köşeler bizi en cezbenen alanlar oluyor her zaman. Gördüğünüz gibi her şey ayrıntılı, zengin ve tertipli bir şekilde hazırlanmış. Evlerde de mini atölyeler hazırlamak mümkün mü acaba? :-)


 Müzenin sergi teması atölyenin içinde sembolize edilmiş. Çocukların bu bölümde Bursa ipeğini incelediklerini öğreniyoruz sonradan..


Bu fotoğrafı ne yazık ki camekanın dışından çekmek zorunda kaldım. Her şey çok disiplinliydi, faaliyete başlamadan önce velileri içeri girmemeleri hususunda uyardılar. Ve çocukları ailelere teslim ederken de hem çocuklara hem gelen kişiye sıkı sıkıya sorup öyle teslim etmeleri işlerini ne kadar önemsediklerini ve çocuklara saygı duyduklarını gösteriyordu bence. Hiçbir şey baştan savma değildi. 


Müzenin bahçesindeki şelaleli havuz. Bu havuzda balıklar, kurbağalar ve kaplumbağalar yaşıyor. Ve tabii ki çocukları havuz başından ayırmak için çooooookkkk sabırlı olmak gerekiyor :-)


Kaplumbağa ve balıklardan bir kare...


Oğulçe içeride faaliyet yapadursun; bizim de payımıza kızçeyle sahil keyfi yapmak düştü. Bazı gezmelerde mütevazi bir bütçeyle de uzun süre keyfini hatırlayacağınız anlar yaşayabilirsiniz...


Oğulçeyi aldıktan sonra Emirgan Korusu'na gidip çiçeklerin alabildiğine güzel renklerini görmek de günümüzü daha unutulmaz hale getirdi. 
Müze zaten Emirgan'da olduğu için iki çocuğa ve arabamız olmamasına rağmen derli toplu bir gezi yapabildik. Günün sonunda evimize kendimizi zor attık ama hepimiz için çok güzel bir gündü... Çok şükür..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder