Çocuklarla İstanbul da Nerelere Gidilir 2; Tematik Akvaryum...

Merhaba...

Bu haftaki İstanbul gezimizin rotası Florya daki tematik akvaryumdu. Geçen sene oğulçe 4,5 yaşındayken anaokulunun düzenlediği bir geziyle gitmiştik ama hem kızçe gidememişti hem de oğulçe de henüz çok iyi anlamıyordu. Bu seferki hepimiz açısından daha keyifli geçti. Tabii bu tarz yerlere (müze vs.) iki küçük çocukla giderken göze alınacak sıkıntılar ve tedbirler de muhakkak olmalı :-)

 Önce biraz akvaryumun tematik olmasından bahsedelim. Akvaryum İstanbul boğazı, Marmara ve Ege denizi, Antartika, Atlantik, Süveyş Kanalı, Cebel-i Tarık Boğazı, Amazon Yağmur Ormanları canlandırmalarını kapsıyor. Fotoğrafını çekemedim ama bir de batık canlandırması var ki hem ürkütücü hem de çocuklar çok eğleniyorlar. Batmış bir geminin dümenine geçmek nedense onlar için çok heyecan verici :-(

Tasarlanan tünellerle sanki denizin altından geçiyormuşsunuz da köpekbalıkları sizi arıyormuş gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Çünkü Jaws filminin müziğinin eşliğinde gerçekten de köpekbalıkları büyüklü küçüklü üstünüzden geçiyor....

 Burası Antartika Kıtası bölümü. Kutup ayısı ve penguen refakatçi konumunda burada :-) Bölümün tamamı buzla kaplanmış gibi ama sadece büyük bir buz kütlesi koyarak olayı özetlemişler sanırım.

Balıkların insanlara rağbeti de görülmeye değer doğrusu... Oğulçem elini nereye koysa boyu kadar bir balık hemen orada bitiveriyordu :-)

Burası Amazon Ormanları bölümü. Kapalı alan veya nemli hava fobisi olanlar ya uğramasın ya da çok hızlı bakıp çıksın bence :-))

 Arkada birbiriyle sohbet ettiklerini varsaydığımız timsahlar...

Oğulçemi pek çok seven (yemeyi isteyecek kadar) köpek balığı... 

 Bu timsahçık bana kızdı, meğer fotoğraf çektirmeyi sevmiyormuş, neyse ki camlar korunaklı...

Yukarıdaki kocaman aşağıdaki minicik kurbağayı da mutlaka görmenizi istedim. 

Bu fotoğrafta bebek arabasını oturup rahat rahat gezsin diye getirdiğimizi bir türlü kabul ettiremediğimiz kızçenin boyundan büyük arabasıyla olan mücadelesini görüyorsunuz... Ve de torunları için fedakarlıktan kaçınmayan dedesini...

Gelelim ayrıntılara;

Hemen her bölümde tuvalet var, bu sebeple sıkıntıya düşmezsiniz. 

Bölümlerin bazılarında ziyaretçileri havaya sokmak için hem müzik hem maket desteği kullanılıyor. Ayrıca karanlık bölümler de oldukça fazla. Çocuklarınızın alışkanlıklarına göre davranabilirsiniz.

Flaşsız çekim yapma mecburiyetinden dolayı fotoğraflar çok iyi çıkamadı ne yazık ki, belki daha etkili bir makineyle gitme imkanınız olur.

Pazartesi hariç hergün saat 11.00 da Panama Kanalı nda balıkların beslenmesi görsel şölene dönüşüyor, ziyaret saatini belirlerken bunu göz önüne alabilirsiniz.

Akvaryumun girişinde sanki bunu da yapmak zorundaymışsınız gibi, görevliler gayet saygısız ve emredici bir üslupla bir fonun önüne geçmenizi buyuruyorlar. Gayet itinasız bir fotoğraf çekip bilgisayar desteğiyle güya akvaryum hatırası veriyorlar 10 tl karşılığında. Biz ilk girdiğimizde ne olduğunu anlayamadan çektirmiştik. Bu sefer oraya geçmedik diye neredeyse azarlayacaklardı bizi. Kararlı bir şekilde istemediğimizi söyledik.

Son olarak da Giriş ücretleri Forum İstanbul daki akvaryumdan biraz pahalı, çünkü burası daha büyük. 

Ama buranın toplu taşımayla ulaşımı çok zor. Yeşilköy tren istasyonuna bir şekilde gelebiliyorsanız oradan taksiye mecbursunuz ki aslında çok yakın mesafe. İBB Sosyal Tesisleri nin hemen yanı. Ben başka bir yolunu bilmiyorum.

Forum İstanbul daki ise hem ulaşım açısından hem de aynı günde farklı planlar da yapmak isteyenler için daha cazip sayılabilir. Çok da farklı değiller birbirlerinden.