24 Şubat 2014 Pazartesi

Çocuklarda Sanat Eğitimi

Oğulçem iki yaşındayken takip ettiğim bloglardan birinde (şimdi adını hatırlamıyorum ne yazık ki :-( ....) Susan Striker ın Çocuklarda Sanat Eğitimi kitabından bahsedildiğini görmüştüm. Oğulçemi çözüme odaklı, kendine güvenli, kendiyle ve çevresiyle barışık, mutlu bir insan olarak yetiştirmeyi amaç edindiğim için kitabı hemen satın almış ve çok istifade etmiştim. 

Kitap Bruno Bettelheim ın "Yaratıcılık bütün eğitimin merkezindedir.." sözüyle başlıyor. Rhoda Kellog un "Karalamalar çocuk sanatının yapıtaşlarıdır." sözüyle devam ediyor. Ve bizim serüvenimiz de burada başlıyor...
Kızçem dünyaya gelip de karalamaya, çizime merak sarınca ve önünde de ağabeyi iyi örnek olarak resim yapmaya, resim diliyle derdini anlatmaya başladıkça o da renklere ve boyalara ilgi duydu. Ben de bir zamanlar baş ucu kitabım olan bu kitabı tekrar okumaya başladım. İşte size kitaptan bazı alıntılar;
-Herhangi bir gelişim aşamasında daha ileride olmak mutlaka daha iyi olmak demek değildir. Bırakın da çocuklar dört yaşına kadar üç yaşını da yaşasın. Bir çocuğu asla, ilermeye hazır hale gelmeden yaşça daha büyük çocukların yapmış oldukları şeyleri yapmaya zorlamayın. (Blog.notu: Her çocuk gerçekten de kendi hızında büyüyor. Benim açımdan özel bir istisna haricinde ben de çocuklarımda sormadan söylememe, merakını çekebiliyorsam öğrenmeye hazırdır düsturuyla hareket etme gayretindeyim. Fakat ikinci çocuklar bence bir sıfır önde başlıyorlar hayata, çünkü eğer ilk çocuklarımızla yeme-içme-davranma manasında yeterince ilgilenebildiysek, doğru hareketleri davranışa çevirebildiysek küçük kardeşler büyüklerden kendiliğinden öğreniyorlar. Hatta daha hızlı öğrendiklerini, başarma motivasyonlarının çok güçlü olduğunu tecrübe ediyorum gün be gün...)
-Ruhsal dünyaları zarar görmüş ya da zor zamanlar yaşayan çocuklar, sanatı problemlerini çözme ve kendilerini ifade etmenin bir aracı olarak kullanabilir. Sanatı yaşamla başa çıkış aracı olarak kullanmanın temeli işte bu pozitif sanat etkinliklerine dayanmaktadır.



Yazar kitabın bir yerinde anne babalara şu şekilde hitap ediyor ki benim hayat felsefeme çok uygun :-))
-Düzenli evler ne zamandan beri çocuklarınızın ruhsal durumundan daha önemli hale geldi?
(Ben de durup durup kendisine ev işi icat eden ev hanımlığını 8 yıllık evliliğimin hiçbir anında benimseyemedim.)
Okudukça alıntılar paylaşmaya devam edeceğim...

Çocuklarım böyle mutlu mutlu, sohbet ede ede resim yaparken, zenginleşirken evin annesinin payına da kahvesini içip kitap okumak düştü...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder