Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır...
Divan hazır...
Ferman hazır...
Kurban hazır...
Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
Buram buram zehir
Yar yüzünde infaz...
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir;
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal’dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den...
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum !
1981
|
Ömer Lütfi Mete
1981.. Benim doğum tarihim. Şiiri de o yıl doğmuş Gülcemin..
|
'Mekanların ruhu vardır.. Mekana ruh veren kadınlardır çok defa. Zaman ve mekan.. Birini eril birini dişil düşünürüm daima. Bu konuda hiçbir şey okumadım ama... Sanki zamanda Allah'ın celal sıfatı vardır. Mekanda da cemal sıfatı...' Fatma Barbarosoğlu-Hiçbir Yer
21 Şubat 2016 Pazar
Gülce... İçimdeki Sır...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder