Koşturmak da bir koltuğa bir kaç karpuz sığdırmaya çalışmak da, hem de bütün bunları hayatın çok yavaş aktığı küçük bir şehirde yapabilmek de bizim için olağan oldu artık :-) Bir gün içinde sabah ayrı öğleden sonra ayrı program yapmayınca içimiz rahat etmiyor neredeyse :-) Bir hafta boyunca evimizi paylaştığımız misafirlerimizi yolcu ettikten birkaç saat sonra yeni misafirler ağarlamak üzere mutfağıma geçtim. Ne yapsak neylesek derkeeeenn bu şahane kek çıkıverdi ortaya.
Artık güzel fotoğraf çekmek konusunda kendimi sıkıntıya sokmaktan vazgeçtim. Nasıl olsa fotoğraf denen görsel malzeme insana doygunluk hissi de vermiyor damağında tat da bırakmıyor. Zaten benim de çekim gücü çok yüksek bir makinem de yok. En iyisi eldeki imkanlarla tarifleri hızlı hızlı verip işimize bakmak :-)
İkindi çayı için buluşacağımız konuklarımız için pişirdiğim kek onların gül hatırına hem çok lezzetli oldu hem de güzel kabardı. O kadar ki yol arkadaşımın iş arkadaşları 'o kekten daha varsa getirsene yahu!' ricalarında bulundu. :-)
Malzemeler;
3 yumurta (oda sıcaklığında)
1 sb. peynir altı suyu (ya da süt)
1,5 sb. toz şeker
1 sb. sıvıyağ
1 sb. ceviz içi (irice kıyılmış)
1 tk. tarçın
1 pkt. kabartma tozu
1 fiske muskat rendesi (mini baharat rendesidne 5-6 vuruşluk muskat cevizi demek)
Yumurta ve şekeri şeker eriyene kadar çırpıyoruz (ben bu işlemi blender ımla yapıyorum) bütün sıvıları karıştırıp bir süre daha çırpıyoruz. Sonra çırpma teli yardımıyla diğer bütün malzemeleri karıştırıp soğuk fırına veriyoruz. Fırınımız 170 C. ye ayarlanacak. Yaklaşık 40 dk. pişmesi için yeterlidir.
Afiyet Olsun...
-Anne! Bak bu da sana ders olsun!
-Ne o kızım?
-Bak artık babamla tartışmak yok. Ben istemiyorum. Hoşlanmıyorum.
-Ama kızım, anneler babalar arada tartışır.
-Hayır bak gitti. Bir daha gider bak!
(işleri sebebiyle 1 haftadır şehir dışında
olan yol arkadaşımı karşılamaya giderken kızçeyle aramızda geçen dialog)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder