28 Aralık 2014 Pazar

Oz Büyücüsü...



Beyni olmayan ve bu haliyle grubun bütün idaresini temin eden, planlarını yapan bir korkuluk; aradığı bir beyindi sadece...
Kalbi olmayan ama iyilik yapmaktan, vefadan kaçınamayan bir teneke adam; aradığı bir kalpti sadece...
Çok sevdiği teyzesini, yine çok sevdiği köpeğini kaybetmemek için terk etmek zorunda kalan, yol yakınken hatasını anlayan fakat telafi etmek için önce uzuuuuun bir yolculuk yapması gereken bir kız çocuğu...
Cesareti olmadığı halde en korkulu işlere atılan, grubunun koruyucusu bir aslan; aradığı cesaretti sadece...

Küçük kızın 'gerçeği' arama yolculuğu esnasında giderek zenginleşen, sahip olduklarının farkına varan ama bunu idrak edebilmek için yine de 'yüce' birinden duymayı bekleyen arkadaşların dramatik hikayesi..
Ben çocukken bu filmi izlediğimi hatırlamıyorum. Oğulçeyle kaliteli sinema saatleri arayışımın sonucunda buldum ve hep birlikte seyrettik. Filmin başından itibaren ağladı oğlum. Sürekli tedirgindi ve verilen mesajlardan ziyade Dorothy'nin ailesine kavuşup kavuşamayacağıyla ilgilendi. Elmayı yemesin, cadı ona zarar vermesin vs. 
Ayrıca filmde bol bol cadı, peri, prenses, sihir mevzuları dolaşıyor. Oğulçenin algısını istediğim noktada tutabilmek için sürekli sohbet halinde kalmam gerekti..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder