26 Temmuz 2016 Salı

Hiç Sebepsiz... Bursa Gezimiz..


Yazının konusu gezi 30 nisan-2 mayıs 2016 tarihlerinde yapılmıştır ;-)

Murat Hüdvavendigar Camii-Bursa


Yaşananlardan dem vurmaya, felaket senaryolarında kaybolmaya... Ne gücüm var, ne niyetim. Allah'ın dediği olur. Bildiğim bir şey varsa; muktedir olduğum küçücük, mini minnacık dünyamda ruhumuzu zenginleştirme gayretine devam etmeliyim. x

Burada hikayesini anlattığım görünüşü küçük muhtevası büyük dostluk tohumları

Yol arkadaşımın bir kitap projesi vardı. Nisan ayında teslim edene kadar çekirdek ailemizin bütün beklentilerini erteliyorduk. Çocuklarımla gezme hayalleri kurarken iki lafın birinde Eskişehir'e gidelim, diyorduk. Karar değiştirme özelliğiyle meşhur yol arkadaşım kitabını teslim edene kadar itiraz etmediği bu plana son anda yine değişiklik getirdi ve rotamız Bursa'ya kaydı. 

Gölyazı..

Bursa... Şehzadelerin şehri.. Üniversitedeyken bir grup arkadaşla gezmiş, gördükçe hayran olmuştuk. Hayatımın bir döneminde muhakkak Bursa'da yaşamalıyım, demiştim. Henüz 'yaşadım' diyecek kadar vakit geçiremesem de evladımla tekrar gidip görmek kısmet oldu çok şükür.. 


Güzergahımız Bursa'ya evrilince Bursalı arkadaşım Selin'le 'nereleri gezelim' sohbetine başladık. Ve hiç planlamadığımız haliyle, neredeyse 'göç yolda düzülür' deyimine uygun düşecek kadar kendiliğinden bir grup oluşturduk. Geçtiğimiz senenin tam da bugünlerine denk gelmişti ailecek buluşup farklı şehirde gezmelerimiz.. Bir kere daha anladık ki; nasip olacaksa kapılar kendiliğinden açılır...

Çekirdek kadromuz yine bir arada :-)

Öncesinde daldan dala atlayarak yaptığımız İstanbul seyahatimizi de anlattığım başka bir yazı gelecek inşallah. Yol arkadaşım gezimizin son bölümünde deniz otobüsü iskelesinde bize katıldı ve cuma akşam üstü Bursa'ya vardık. Minik dostların aylar sonra kavuşur kavuşmaz bir oyuna dalışları ve oyun üzerinden hasret giderişleri vardı ki gönle sefa... 



Gölyazı..

İki günlük seyahatimizin ilk günü şehrin merkezinde ailecek gezdik. Emir Sultan hazretlerinin huzuruna vardık. Ulu Cami' de olabildiğince turistik olmayan ziyaretimizi gerçekleştirdik. 

Gölyazı..
Çocuklarımın sanatının pek çok dalıyla haşır neşir olmasını istiyorum. Biliyorum benim elimde değil onların ilgilerini ve kabiliyetlerini belirlemek ve hatta kısmen de olsa yönlendirmek. Sanatı ruhlarını, şahsiyetlerini zenginleştirme yolculuğu olarak benimseyeceklerse tamamen sevdikleri alanlara yönelmeliler, kabul. Bize düşen seçenekler sunarak sevdiklerini keşfetmelerine imkan vermek. Fakat itiraf etmeliyim sunduğum seçeneklerde objektif davranamıyorum. Mesela, Ney dinlemekte huzur bulduğum için, Ney insana çok şey söylediği için çocuklarımın da ünsiyet geliştirmelerine çabalıyorum. Oğluma Bursa'dan Ney almak istiyordum. Hemen merkezde geleneksel sanatların icra edildiği ve enstrümanlarının satışa sunulduğu bir han bulduk. 'bolahenk' sınıfından yaşına uygun bir Ney aldık.
Sandaldan Gölyazı kıyıları..
Selin'in 'Kesinlikle yemeden dönmeyin' tavsiyesiyle Bursa'nın meşhur pideli köftesinden tattık. Sadece biz değil yemek konusunda seçici olan kızçe bile çok beğendi.


Koza Han'da limonata içtik. Kozahan kitapçısını gezdik. 


O kadar yer gezdik, bir çocuğu mutlu edebilecek pek çok şey yaptık. Fakat bütün gün çocuklarımın sabah istemeye istemeye ayrıldıkları ev sahibimiz olan arkadaşlarını sayıklamalarını dinlemek zorunda kaldık :-(( Hatta yol arkadaşım ve benim için büyük nimet olarak uğradığımız duraklarda 'hadi eve gidelim, bu kadar gezmek yeter' sızlanmalarına katlandık. Ve yine anladık ki; çocuk diğer çocuklarla mutlu..


Pazar günü akşam döneceğimiz için rotamızı ona göre belirledik. Evlerinde misafir olduğumuz Selin'lerle birlikte Gölyazı'ya gittik. Kahvaltımızı 'köy' adı altında istismar etme, 'ne versek gider' zihniyetinin sonucu olarak özensiz ve kısmen kalitesiz yiyeceklerle manzaradan tatmin olarak geçirdik. Ayağına şalvar giyerek, bize çok da müşteri muamelesi yapmayarak, yiyecekleri eski usül ortaya koyarak orjinal olduklarını zanneden teyzelere buradan sitemlerimi yolluyorum. İdrak yoksullaşmasıyla ceplerini doldurmaya çalışmak kısa vadede tek taraflı kazanç gibi görünebilir. Ama uzun vadede faturası çift taraflı ağır olur :-(


Ağlayan çınar.. Ağlamasından çok görkemine vuruldum!


Murat Hüdvavendigar Camii-Bursa

Gölyazı'dan sonra Sultan Murat Hüdavendigar Camii ve türbesini ziyaret ettik. Akşam deniz otobüsüyle hep birlikte İstanbul'a döndük. 
Farklı yerler görmeyi seven bir aileyiz çok şükür. Dilerim bulunduğu yerde de derinleşebilen, gezileri turistik olarak değil seyyah olarak yapabilen, gezip görüp ibret alabilen insanlar oluruz. 
Her şey çok güzeldi de, anacığının yadigarı evinin kapılarını bize samimiyetle açan ev sahibemiz Selin ve ailesiyle geçirdiğimiz vakitler daha güzeldi.. Teşekkürler...

not: akıllı (!) telefonumun nazlanmasıyla pek çok fotoğrafımı kaybettim. Buradakileri de haftalar sonra tesadüfen buldum. Bu yazı da böylece ortaya çıktı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder